Türkiye'de kaç kapalı kadın var ?

Sinan

New member
Türkiye'de Kaç Kapalı Kadın Var?

Türkiye, kültürel ve dini çeşitliliği barındıran, farklı yaşam tarzlarını ve inançları içeren bir ülkedir. Bu çeşitlilik, bireylerin günlük yaşamlarına, özellikle de giyimlerine de yansımaktadır. Son yıllarda, Türkiye’de kapalı kadınların sayısı ile ilgili yapılan araştırmalar ve toplumsal değişimler, önemli bir konu haline gelmiştir. Kapalı kadın derken, başörtüsü takan kadınlar kastedilmektedir ve bu, hem dini bir kimlik hem de toplumsal bir ifade biçimi olarak anlaşılabilir. Bu yazıda, Türkiye’de kaç kapalı kadın olduğu, toplumsal etkileri ve bu konudaki genel eğilimler üzerine derinlemesine bir inceleme yapacağız.

Kapalı Kadın Sayısının Artışı

Son yıllarda yapılan çeşitli anketler ve araştırmalar, Türkiye’de kapalı kadın sayısının arttığını ortaya koymaktadır. 2021 itibarıyla yapılan bir araştırmaya göre, Türkiye'deki kadınların yaklaşık %30'u başörtüsü takmaktadır. Ancak bu oran, her bölgede farklılık göstermektedir. Özellikle doğu ve güneydoğu illerinde, kapalı kadın oranı daha yüksekken, büyük şehirlerde ve batı bölgelerinde daha düşük bir orana rastlanmaktadır.

Kapalı Kadınların Sosyal ve Ekonomik Durumu

Kapalı kadınların sayısındaki artış, yalnızca dini ve kültürel bir değişimi değil, aynı zamanda toplumsal yapının dönüşümünü de işaret etmektedir. Eğitimli ve iş gücüne katılım oranı yüksek olan kapalı kadınlar, modern yaşamla daha uyumlu hale gelmeye başlamıştır. Özellikle üniversite mezunu, çalışma hayatına atılan ve kendi işlerini kuran kapalı kadınların sayısı artmaktadır. Bunun yanı sıra, büyük şehirlerde kadınlar daha farklı ve modern başörtüsü stilleri tercih etmekte, toplumsal normlara karşı daha rahat bir şekilde başörtüsünü takmaktadırlar.

Kapalı Kadınların Başörtüsü Tercihindeki Değişim

Geleneksel olarak başörtüsü, sadece dini bir zorunluluk olarak değil, aynı zamanda bir kimlik biçimi olarak da görülmektedir. Ancak son yıllarda, başörtüsüne yönelik tutumlar değişmiş ve başörtüsünün sadece dini değil, aynı zamanda bir moda unsuru olarak da algılanması artmıştır. Genç kadınlar arasında, başörtüsü takmanın estetik ve stil olarak kabul edildiği bir dönem başlamıştır. Bu değişim, toplumsal normlara ve bireysel özgürlüğe dair yeni bir bakış açısını yansıtmaktadır.

Türkiye'de Başörtüsü Yasağının Kalkması ve Toplumsal Değişim

Başörtüsü yasağının 2010’lu yıllarda kamu alanlarında kalkması, kapalı kadınların sosyal hayatta daha aktif olmalarına imkan tanımıştır. Üniversitelerde ve devlet dairelerinde başörtüsü takmanın yasaklanması, toplumda geniş çaplı bir tartışma yaratmış ve bu yasağın kaldırılması, dini ve kültürel kimliklerini saklamadan eğitim görebilen kadınların sayısını artırmıştır. Eğitimdeki bu özgürlük, kadınların iş gücüne katılımını artırmış ve toplumsal hayattaki rollerini güçlendirmiştir.

Kapalı Kadınların Çalışma Hayatındaki Yeri

Kapalı kadınların, çalışma hayatına katılım oranları, geçmiş yıllara göre ciddi bir artış göstermiştir. Özellikle devlet sektöründe ve özel sektörde üst düzey yönetici pozisyonlarına yükselen kapalı kadın sayısı artmaktadır. Eğitimli kapalı kadınlar, iş dünyasında yer edinmeye başlamış, kendi işlerini kurarak ekonomik bağımsızlıklarını kazanmışlardır. Kadınların giyim tercihleri, profesyonel hayatlarında da bir engel olarak görülmemektedir, bu durum hem toplumsal hem de ekonomik açıdan büyük bir değişimin göstergesidir.

Kapalı Kadınların Toplumsal İmajı ve Medyada Yansımaları

Medyadaki temsil, toplumda kapalı kadınların nasıl algılandığını etkileyen önemli bir faktördür. Geleneksel medyada, kapalı kadınlar çoğu zaman pasif ve sadece ev içi rollerle sınırlı olarak tasvir edilmiştir. Ancak son yıllarda, medyada ve popüler kültürde kapalı kadın figürlerinin daha güçlü ve bağımsız karakterlerle temsil edilmeye başlanması, toplumsal imajlarını değiştirmiştir. Kapalı kadınların iş dünyasında, sanatta, siyasette ve diğer alanlarda yer alması, bu toplumsal imajın modernleşmesine katkı sağlamıştır. Ayrıca sosyal medyanın etkisiyle, başörtüsünü takan genç kadınlar, kendi kimliklerini daha özgür bir şekilde ifade etmeye başlamıştır.

Başörtüsüne Yönelik Siyasi ve Toplumsal Yaklaşımlar

Başörtüsü, yalnızca bir giyim tercihi değil, aynı zamanda bir siyasi duruş ve toplumsal tartışma konusudur. Türkiye’de başörtüsü, uzun yıllar boyunca laiklik ile dini özgürlük arasındaki bir kavga alanı olarak şekillenmiştir. Bu tartışmalar, başörtüsünün hem bir özgürlük simgesi hem de bir politik araç olarak kullanılmasına yol açmıştır. Kapalı kadınların toplumsal alanda daha görünür hale gelmesi, bu politik ve toplumsal çatışmanın bir parçası olarak değerlendirilebilir. Türkiye’nin sosyal yapısındaki bu değişim, kapalı kadınların daha fazla alanda yer almasını ve kendilerini ifade etme biçimlerini güçlendirmektedir.

Kapalı Kadınların Eğitimdeki Yeri ve Akademik Başarıları

Kapalı kadınlar, eğitim alanında da önemli ilerlemeler kaydetmiştir. Başörtüsü yasağının kaldırılmasının ardından, üniversite öğrencisi olarak başörtüsü takan kadın sayısı hızla artmış ve bu kadınların akademik başarıları da dikkat çekmeye başlamıştır. Eğitimdeki eşitlikçi yaklaşım, başörtülü kadınların daha fazla fırsat eşitliğine kavuşmasına yardımcı olmuştur. Sonuç olarak, Türkiye’de başörtüsü takan kadınların eğitim alanındaki başarıları, toplumsal bakış açısının değişmesine katkı sağlamaktadır.

Sonuç

Türkiye’de kapalı kadın sayısının arttığı, toplumsal normların ve inançların evrildiği bir dönemde, başörtüsünün yalnızca bir dini sembol olmaktan çıkıp, aynı zamanda bir kimlik ifadesi haline geldiği bir süreç yaşanmaktadır. Bu değişim, toplumun farklı kesimlerinde kadınların daha görünür, etkin ve bağımsız hale gelmelerine olanak sağlamaktadır. Kapalı kadınlar, her geçen yıl daha fazla eğitim almakta, çalışma hayatına katılmakta ve toplumsal yaşamın her alanında yer almaktadır. Türkiye’deki bu değişim, kadınların kendilerini ifade etmeleri ve toplumsal hayatta daha etkin olmaları için önemli fırsatlar yaratmaktadır.